AGOP un TAKA sı Lady Stefennie

08/10/2024

Evlilere akıl yardımı haftası 🤭

20/05/2024

📌Katkı maddesiz, menbâ suyu ile yoğrulmuş, elde açma yufka
📌Karışımsız dana kıyma
Ve zirâî ilâç, sun'î gübre kullanılmamış sebzelerle hazırlanmış iç malzeme
📌Sızma zeytinyağı ve köy tereyağı dışında yağ kullanılmamış
📌Artık dışarıda yemek yerken bulamadığımız hijyen
📌Özlediğimiz babanne eli lezzeti❤️❤️ ❤️

SÂDECE REZERVASYONLA

Milâs - Yatağan yolunda KOZAĞAÇ KÖYÜ

📌📌 PEK YAKINDA📌📌

04/05/2024

Bir tabakta hem tava böreği hem fırın böreği.

Çeşiitler:
Kıyma - patates - kaşar
Pırasa - patates - kaşar
Ispanak - pırasa - lôr

Bütün çeşitler, tâze rendelenmiş domates ile yumuşatılmış,
Sarımsak, maydanoz veyâ dereotuyla zenginleştirilmiş,
Karabiber, kimyon, kekik gibi baharatlarla bağlanmıştır.

SÂDECE REZERVASYONLA HIZMET...

📌P E K Y A K I N D A❤️
Kozağaç Köyünde

26/04/2024

Zarf ve mazruf ikileminin böreğin felsefesini bozduğu doğrudur.
Eskilerin "zarfa değil mazrûfa bakacaksın" deyimine modern/kapitalizm tam tersi yaklaşım gösterdi.
Neymiş o?..
İmaj herşeydir!..
Yaniii, yâre şâhâne bir zarfın içine iliştirilmiş mektuba, sıradanın üst sınırında iki cümle yaz, iş bitsin...
Börek mantığı da bu hâle geldi, NE YAZIK!..
Zarfı yani yufkayı uyduruk ama çıtırtı sağlayan yağlarla bula,
Mazrufu yâni mektubu üç gram kıymaya bir dünyâ soğanı bas, bir de Çin tuzu ihtivâ eden bunyonlarla besle...
Eeee ?!?
Çıtır çıtır, ısırdığında altından yağ akan, beynimizdeki tat alma merkezine Çin tuzunun yaptığı uyarı ile dudaklardan dökülen, "off ne güzel börek" nidâsı...

HAYIR!..
Börek öyle olmaz!..
Yufka, içindeki malzemeye düdüklü tencere etkisi vermek için kullanılan bir zarftır azîzim.
Isırdığında damağındaki lezzet sensörleri hâlâ çalışan amatör gurmeler için îcâd olunmuş bir mantıktır börek mantığı...

" Önceden haber vermeden gelme" demek,
Böreğinizin, size özel hazırlandığının, onlarca börek çıkartıp, hastâne usûlü yemek dağıtımının olmadığının anlatımıdır...

PEK YAKINDA. 👨‍🍳
Kozağaç Köyü
Yatağan - Milas - Bodrum Kara yolundan geçerken uğrak noktanız olacak...

16/04/2024

Milâs ile Yatağan arasında bir tepe köyü, KOZAĞAÇ...

Ana asfalttaki Kozağaç kavşağına girince 1,5 km yol kastediyorsunuz hoop bizim köy evindesiniz...
Kahve hemen, çay dediğin de 20 dk. ya hazır.
Kaktüsler zaten ortada, seçer alırsın.

"Aaa biz gelince senin o lezzetlerinden de isteriz" dersen, önxeden haber vermen lâzım, onu söyleyeyim...

Önceden haber verdin, , Bodrum'dan çıktın yola, yâhut Bodrum'a gidiyorsun, bir saat yolun var,
Şöyle sıcacık börek, yanında çayla edâ edilecek bir kahvaltı...
Nasıl?..
Bence de 👍

21/01/2024

Saat sabaha doğru üç vardı sanırım.
Zâten 'çipil gibi' olan gözlerim, Muhammet Ali ile müsabaka yapmışta, gereken dersi almış hâlde kapanmaya yüz tutmuştu.
Az öncesinde masalarında oturduğum misafirlerimizi kürdili hicaskar sirto eşliğinde yolcu etmiştik.
Ve ben ; "bir meyhanesi olmuş, tutmuş bacağını ayırmış" salaklığında bir suratla, kalan son iki masadan birisine doğru yönlenmiştim.

Gülümseyerek yaklaştığım masaya oturduğumda;
Gülüşüm, "askıya ıslakken asılmışta, askının izini kalıp gibi benliğine çekmiş gömlek" hâlini almıştı.
Zîrâ; karı-koca kavgasının içerisine düşmüştüm...

Tarafsız kalmalıydım, az sonra her iki taraftan da aynı anda ve birbirini ezen ses tonlarıyla gelecek olan,
"haksız mıyım Agop ?!?" sorularına karşı hazırlıklı olmalıydım.

Evet savaşta tarafsız kalmalıydım...

Şimdi bu ânı sizlere aktarırken, Rehâ Muhtar'ın kulak tırmalayıcı gıcıklıktaki ses tonu ve tarzına ihtiyaç hissettim.
"AZ SONRAAA"

Velhasıl'ı kelam; beklediğim süreci yaşadık, konuyu ustaca değiştirdik ve meyhanemize getirdik.
Artık masa gülümser halde, fıkralar, yemek tarifleri, olaylar, insanlar derkeen .....
Hanımefendi "devamlı takipçimiz olduğunu ,mektuplarımı okuduğunu ama bu kadar apaçık olabilmemin ticari anlamda hatâ olduğunu söyleyiverdi."
Bunu az önce ona yaptığımı hattâ taklit edilir diye hiç korkmadan tarifleri mektup yoluyla herkese verdiğimi, oysa bize has lezzetler olduğunu, burada kalması gerekirken Bodrum'da başka yerlerde yapılmaya başlanan bize has mezelerden olduğunu, bunun suçlusunun da ben olduğumu ekleyiverdi...

Bir çırpıda bendenizi bize has lezzetlerin teriflerini herkese vermekle, kendi meyhanemi kendi ellerimle sabote etmekle suçlanmış,
O peşin satan-veresiye satan resmindeki, "eliyle başını destekte tutan, boş bir kasa önünde poz vermiş veresiye satan adam" durumuna düşmüştüm.

Tarafsız kalmayı planladığım karı koca kavgasında , ticari çırak haline geldim. 'Nedir bu hâl' diyerek ayrıldım masadan.
İkisinin de yüzlerine müflis bir iş adamı edasıyla bakarak, bir kuyunun dibenden çıkıyormuşcasına ses tonumla "uyarılarınız için teşekkür ederim , dikkate alacağım" diyebildim sadece...

AMA ŞU AN ÖYLE DEĞİLİM !!

Bir canavar gibiyim yine.
Sizlere aslâ bir tarif kaptırmayacağım. z
Zirâat bankasındaki ;
"Agobum Floridada" adlı hesabıma yatırmış olduğu yardım makbuzunu ibra edenler HARİÇ TABİ Kİ...

Peki bu günkü mektubun ana teması ne ?..
SAN'AT...

Soruyorum size, kaçınız Cemal Süreya'nın iki "y" ile değil tek "y" ile yazılışının nedenini merak ettiniz ?

ANLATIYORUM :
Cemal Süreya ve Sezai Karakoç üniversitede sınıf arkadaşıdır.
Ve sınıflarında Muazzez Akkaya isminde bir de kız vardır.
İkisi de bu kızı gizliden gizliye seviyorlarmış.
Sınıfta gün boyu aynı kıza duydukları ilgiyi birbirlerine anlatırlarmış.
Hattâ Muazzez'e yazdıkları şiirleri birbirlerine okurlarmış.
Sonra bu aşk, zamanla kızışmış ve birbirlerine 'ben elde ederim, sen edersin' derken, 'kim elde edecek?' diye iddiasına varmış.
"Kaybeden büyük bir bedel ödeyecek ve bu bedel ömrü boyunca üzerinde kalacak" demişler.
Bedene fiziksel bir zarar olmayacak diye de karar kılmışlar.

Sonunda adını değiştirmeye gelmiş olay.
Cemal Sürey(y)a kazanırsa,
Sezai Karakoç'un soyadı 'Karkoç' olacak,
Sezai Karakoç Kazanırsa, Cemal Süreyya'nın soyadı 'Süreya' olacak.

Tahmin ettiğiniz gibi kızı Sezai Karakoç elde eder ve onunla çıkmaya başlar.
Cemal Süreya da gidip tek 'Y' harfini attırır soyadından.
İşte Süreyya'dan Süreya'ya geçiş süreci...


YAAAA....

Evimsi otelin yanıbaşındaki, misafir odası kılıklı meyhanenin YAKIŞIKLI Agop'u sevgiler sunar...😆 😆 😆

📷 2012
✍️ 2012

15/12/2023

Dışarıda ısıran bir ayaz var, içeride çıtır çıtır ateş.
Lâkin, ben akşam yemeğimi kapımın önündeki minik masada yedim.
Yani ayazın altında.
Çok seviyorum, soğukla dans etmeyi 🤍
Tuhaf gelebilir ama;
Soğuğu daha saf buluyorum, sıcaktan.
Geceyi de gündüzden saf kabul ettiğim gibi...

📷 & ✍️ 2020 Gökçeler Köy Evim

27/09/2023

Şöyle der şair;
Yıkıldı gitti seni bekleyen şehir
Artık gelsende bir, gelmesen de bir...

📷 2019 Stratonikeia

27/09/2023

İllâ "prenses oldum" diyebilmek için bir PRENS peşine düşmeyin...
Azıcıkta kendinizde arayın PRENSESİ...

Seni iyi yetiştiren edepli ve doğru davranışlı olmanı sağlayan bir annen varsa KRALİÇE nin kızı olmuşsun zaten.
Hırsızlık, yolsuzluk, yavşaklık yapmayan ve yapmamayı sana öğreten bir baban varsa KRAL ın kızı olmuşsun.

Düşünmeyi, analiz etmeyi, ezberlere karşı olup sorgulayarak muhakeme etmeyi öğretmiş bir öğretmenin olmuşsa KRAL ya da KRALİÇE den ders almış ve saraylı olmuşsun işte...

Bunların hiç birisinin olmadığı bir ortamda kendi kendine NÂ-MERT, İKİ YÜZLÜ ve SİNSİ olmaMAyı , sonu ne olursa olsun doğruları savunmayı ve yapmayı öğrenmişsen sen zaten HALKIN PRENSESİ, KRALİÇESİ olmuşsun be hayatım.
Bak keyfine...

Koyver gitsin, gelip seni bulacak prens, kral...

📷 Hazîran 2021
✍️ Ağustos 2013

27/09/2023

HAYIR !..
Gönlü sağıra "sen özelsin" demeyi AŞK zannetme!..
O bir cins salaklıktır sadece...

AYRILIN !..
Sen gönlü sana açık,
O gönlünü açabileceğini bulsun, ikiniz de mutlu, mes'ud olun.
ÇEKTİRMEYİN BİRBİRİNİZE !..

Ayrı noktalarda bakın keyfinize..
Tercih; mühimdir.
Karşınızdakinin tercihlerini mühimseyin.
Tek taraflı sevgi yetmez, gönül sağırlığını açmaya ve tercihleri sizden yana kullanmaya.

MÜHİMSEYİN.
Çünkü tercihler BİLİNÇ ÜSTÜDÜR.
Eğer tercihler sizden yana değilse, gönlü de değildir.

Ya da yarımdır...
Yarım AY olur. YARIM AŞK olmaz...
KOPUN...
Yolunuza gidin.
Herkesin tercihi en mutlu hissedeceği yöndedir.
SİZ SEVİYORSUNUZ DİYE, KİMSE SİZİ SEVMEK ZORUNDA DEĞİLDİR.
Siz arzu ediyorsunuz diye, kimse sizi gönülle tercih etmek zorunda değildir.

Bırakın, gitsin...
Vazgeçin, gitsin...

27/09/2023

Onları şımartmadan, sevin.
Lâkin, size şımarmalarına ait geniş bir hürriyet verin.
Kaktüs , sukulent ve aloa cinsi bitkiler, şımarmayı sever, şımartılmaya ise gelemezler.

NÜANS...

Bu îtibarla; onları, ne isteMEdiğini bilen, kararlı hanımefendiler gibi tanımlayabiliriz... 😇😊

Sizin, aşırı derecede üzerlerine düşmenizi, ilgi paraziti sayılabilecek aşırı tepkiler vermenizi değil,
Olağanüstü durumlarda, kendinizden emin biçimde yanında olmanızı arzularlar.

Bu dengesiz sulamamaktır, bu çiçeğin dengeli ve etraflıca ışık alacağı ve o yerin kendisine ait olduğunu hissettirmesidir, bu vakti gelmeden onu ihtiyâcından fazla toprak olan saksılara koymamaktır..

Göreceksiniz, aşırı şımartmak yerine,
Onun size keyifle ve güvenle şımarmasına izin veren alan yarattığınızda,
Çiçekleriniz, sizi saracak kollarını uzatacaktır. 😇🧿🤗

İnsanlarıda, hayvanları da, bitkileri de kimliklerini iyi tesbit ederek anlamak,
Kimliklerinin ihtiyacının, sizin vermek arzusunda olduğunuz sevgiye uygun olup olmadığını algılamak,
Ve kimlikleriniz birbirine uygunsa teşrik-i mesaiye girmek, en doğru yoldur.

Konuyu çiçeklere getirecek olursak, çok şımartmayı seven kimlikteyseniz, şımartılmayı seven çiçeklere yöneliniz 🤷‍♂️

📷 2019 Çiftlikteki Sera
✍️ 2020 Milâs

24/09/2023

HAYIR !..
Gönlü sağıra "sen özelsin" demeyi AŞK zannetme!..
O bir cins salaklıktır sadece...

AYRILIN !..
Sen gönlü sana açık,
O gönlünü açabileceğini bulsun, ikiniz de mutlu, mes'ud olun.
ÇEKTİRMEYİN BİRBİRİNİZE !..

Ayrı noktalarda bakın keyfinize..
Tercih; mühimdir.
Karşınızdakinin tercihlerini mühimseyin.
Tek taraflı sevgi yetmez, gönül sağırlığını açmaya ve tercihleri sizden yana kullanmaya.

MÜHİMSEYİN.
Çünkü tercihler BİLİNÇ ÜSTÜDÜR.
Eğer tercihler sizden yana değilse, gönlü de değildir.

Ya da yarımdır...
Yarım AY olur. YARIM AŞK olmaz.
KOPUN...
Yolunuza gidin.
Herkesin tercihi en mutlu hissedeceği yöndedir.
SİZ SEVİYORSUNUZ DİYE, KİMSE SİZİ SEVMEK ZORUNDA DEĞİLDİR.
Siz arzu ediyorsunuz diye, kimse sizi gönülle tercih etmek zorunda değildir.

Bırakın, gitsin.
Vazgeçin, gitsin.

03/03/2023

Milâs'ta küçük esnaf faaliyetlerine devam... ☺️
Hayâtın bu evresinde de koca işler yapmaktan dolayı hiç fırsat bulamadığım küçük esnaf olmak keyfini yaşıyorum.

Çiftlik hayatı yaşarken ürettiğim kaktüslerimi sergileyip satmak için edindiğim kırık dökük dükkânı yavaş yavaş LEZZETLERİN de olduğu bir yer haline getiriyorum.
Ama yavaş yavaş...
Hâlâ süreç bitmedi, ancak keyfim geldikçe devam ediyorum dekorasyon ve faaliyet konusu geliştirmeye.
Şimdilik SABAH BÖREĞİ aşamasındayım.
Henüz diğer lezzetlere geçmedim.
Sabah böreklerinde
Kıymalı
Köz patlıcanlı - kaşarlı
Çiporta otlu peynirli
Ispanaklı - kaşarlı
VE
Pastırmalı Kaşarlı yapıyoruz...

30/01/2023

Milâs merkezdeki kırık-dökük KAKTÜS DÜKKÂNI, aslî işlevine devam etmekle birlikte,
Sizlere Agop Usta Lezzetleri sunmaya başlıyor... .

Tartıyla alıp Evinizde sofrayı kuracağınız MEZELER...
Sabahları en büyük ihtiyaç olan mîdeyi bozmayan yağlar ve malzeme kullanarak yapılmış mis gibi BÖREKLER...
Öğlenleri "ne yesem acaba" derdine derman olacak tamama elde hazırlanmış, içine çer çöp karışmamış şâhâne HAMBURGERLER...

sıcacık bir kuzinenin karşısında iki çift sohbet ederken içilecek, ev yapımı limonata, sahlep, kahve, bitki çayları ve huzurlu bir müzik...

30/01/2023

Milâs'taki kırık-dökük dükkânda nefis sabah börekleri...

22/12/2022

Her gün bir minik dokunuşun daha sahnedeki biçime katkısı oluyor...

Harika çiçeklerin arasında damağımıza lezzetler sunacak olan basit, eski, her tarafında bir yamukluk bulunan AMA YAŞAYAN bir mekân oluşuyor...

Sizlerle buluşmak ve çalışırken bir yandan sohbet etmek imkânı verecek olan bu minicik mekân, bana yıllar önceki müesseselerimizden birisini çağrıştırıyor,
Agop'un Takası...

07/12/2022

Eh, artık AÇMAYA AZ KALDI diyebiliriz...
Milâs merkezdeki kırık-dökük KAKTÜS DÜKKÂNI, aslî işlevine devam etmekle birlikte,
Sizlere Agop Usta Lezzetleri sunmaya başlıyacak.

Tartıyla alıp Evinizde sofrayı kuracağınız MEZELER...
Sabahları en büyük ihtiyaç olan mîdeyi bozmayan yağlar ve malzeme kullanarak yapılmış mis gibi BÖREKLER...
Öğlenleri "ne yesem acaba" derdine derman olacak tamama elde hazırlanmış, içine çer çöp karışmamış Şâhâne HAMBURGERLER...

sıcacık bir kuzinenin karşısında iki çift sohbet ederken içilecek, ev yapımı limonata, sahlep, kahve, bitki çayları ve huzurlu bir müzik...

AZ KALDI...

02/12/2022

.
NARLAR KÜSMÜŞTÜ BİZE.
Ne kadar konuştuysam barışmadılar...

Allah, "ihmal etmeyi" çıkartsın, içimizdeki duygular arasından...

02/12/2022

Matematiğin algılayamadığı bir rakam silsilesine sahiptir bâzı insanların beyni.

Helâl olan BİR, olmayan BEŞTEN büyüktür.

Ben buna MÂNÊVÎ MATEMATİK diyorum...

Doğanın ortasında, ay ile ışıklandırılandırarak, ılıtılmış vahşi ortam kulağıma "her türlü zorluğa rağmen dürüst ol insanoğlu" diye fısıldadı...
Kendimi, size aktarmakla yükümlü hissettim. 🤗

    

02/12/2022

Oldum olası sabahlara meftûnum,
Lâkin buradaki öyle değil, insana başka bir melânet hırkası giydiriyor doğanın sabahı.
Şehir edepsizliğine asl'olan biz insanlardık, burada ise azgın olan tabiatın kendisi.
Vallahi cennetlik kalıyorum onun yanında ☺️

Binaenaleyh ; burada yaşayınca, sabahı kaçırmak istemiyor insan.
Tamam...
Bekliyorum, sen sözlüğe bak gel, anlatmaya devam edicem şekerim🙈😆

Düşünsene baharı, bülbüller, sakalar, kırlangıçlar neş'eyle seranad yapıyor ve kulağına sadece 50 metre mesâfede şırıldayan dere.
Müzik bu yani.
Çimlerin yağmurlamasını açıyorsun, bir kenara oturup, serçelerin gelip duş yapmalarını izliyorsun.

Bu sabah hangi zilli, çiçek verdi heyecanı ile Kaktüs serasına dalıyorsun.

Sonra, aklına lâvanta tarlalarında her sabah tekrarlanan "baçata" geliyor.
Hızlı adımlarla o tarafa gidiyorsun, kelebekler ve arılar, kendilerini doğanın en iç gıcıklayıcı dansına kaptırmışlar.

Ve köpeğim Temel Reis, tam yanına sokulmuş. Burnuyla bacağına vurup, ince sesler çıkartıyor ; "hadi gezelim patroon"

Aklın, Baçatayı seyretmekte kalmış hâlde.

Ez kaza çiftliğin kapısına doğru yönelsen bu kez diğer köpeğin Zibidi Gonzales ortalığı yıkıyor zincirini ısırıyor, "beni de alın yanınızaa"

O zaman, eve dönüp çayın suyunu en küçük ocağa koyup altını en kısığa getirmeli.

Veee yürüyüş bittiğinde bağ bostan tarlaları sulaması bitmiş, lâvanta tarlasında baçata, çimlerin yağmurlamasında, süren duş âlemi sonlanmış, çayın suyu kaynamış oluyor.
Demle.

Ve tarlanın oluklarındaki göllenmiş suya düşmeden yüksek yerden yürüyüp biber domates salatalık topla diyorsun kendine.

Temel Reis akıllı, tarlanın kenarında bekler, peki ya Zibidi Gonzales ?!?
Aslaaa.
Ve tarlanın su birikintilerinde kendini çamura bular
O zaman bağlamalı.

Siz olsanız bu güzellikler varken uyur muydunuz ?
Uyunmaz !
O yüzden sabah erken başlar hayat.
Çünkü sabahın köründe bunca yoğun yaşanan mesai sonrasında, öğlen geldiğinde herkes uyur burada.

Alabildiğine özgürdür burası, kendi cennetini yaşarsın. Kural ve kaideleri biyolojik saate ve keyfine göre ayarlarsın, Greenwich'i takmaz kimse.
Özet olarak doğada akıl dışı bir huzur söz konusudur. 🌱

Kış ayrı bir dünyâ; o fotoğraflarda...

17/11/2022

17/11/2022

12/11/2022

Yalnızlaşırsın,
Gerçek gülüşlerin kaybolur,
İçindeki meleklerin ışığı görmesine izin ver..

Savaşmadan teslim olma şeytana,
İnan, o içinde tek başına,
Orduları var sanıp,
Savaşmayı bırakma..

Sen !..
Telefonun başında,
Kulağı gelecek aramada,
Tanımadan yakın olduklarına
Bedenini sunmak arzulayan kadın
Uyma içinde duran şeytanına..
Savaşmadan teslim olma,
İnan o tek başına..
Orduları var sanıp korkma..

Birinin seslenmesini bekliyorsun..
Ben değilim, biliyorsun.
Dokunmamı istemiyorsun,
Boş yere yalnızlık yaşıyorsun,
Her birini
Şeytanın ordularına ait sanıyorsun,
Onların kalabalığına inanıyorsun,
Yanılıyorsun..
Yaşlanıyorsun,
Yalnızlaşıyorsun,
Boş kalabalıkları hoş,
Gerçek aşkları nâhoş,
Hasreti varoş görüyorsun..

Artık aç,
Karanlıktaki kalbini,
Meleklerin bulacaktır sahibini
Yaşadıkların basit birer fantaziydi

O kadar çabaladı,
İzin vermedin, özgür kalamadı vicdânın..
Aşamadı kurduğun yüksek duvarları..
Ne sanırsın şeytanı,
Kim sanırsın arkasını toplayanı
Savaşmadan pes etme,
Bir nefeste yıkarsın
Olmayan ordularını..

Şeytanın varsa bir tek olanı,
Onlarda erkek solucanları..

Sen !..
Telefonun başında,
Kulağı gelecek aramada,
Tanımadan yakın olduklarına,
Bedenini sunmayı arzulayan kadın..

Hep sana söyleneni yapıyorsun,
Şeytan ne derse onu yaşıyorsun..

Birlikte dur meleklerinle,
Ayakta kal,
Ayrılırsan düşersin..

Sen şeytanı seçtin,
O ne derse yaptın
Erkek solucanlara verdin beynini,
Yedirdin bedenini..

Hiç umudum yok deme dervişe
Derviş seni barıştıran melekle..
O kısacık sürende,
Sen şeytandan ayrı düşende
Sendeledin, tutunmadan meleklere..

Hiç umudum yok deme!
Kendin olmayı dene..

📷 2022 Uyku Vadîi
📜 2018 To Ashliin