ADDK - Antalya Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü

  • Home
  • ADDK - Antalya Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü

ADDK - Antalya Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Antalya Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü; üye ve takipçilerine dağ çıkışı, doğa yür
(10)

Antalya Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü; üye ve takipçilerine dağ çıkışı, doğa yürüyüşleri, kaya tırmanışları olmak üzere birçok doğa aktiviteleri yaptırır. İrtibat:0539 246 8523

22/07/2024
❗ Sarp Kanyonu - Karadelik Şelalesi - Kervan Yolu ( Isauria Yolu ) Doğa Yürüyüşü  ❗❗ Isauria Yolu ( Tuz Yolu - Via Sebas...
08/03/2024

❗ Sarp Kanyonu - Karadelik Şelalesi - Kervan Yolu ( Isauria Yolu ) Doğa Yürüyüşü ❗

❗ Isauria Yolu ( Tuz Yolu - Via Sebaste ) - ( Çaltılıçukur - Sarp Kanyonun Şelalesi - Karadere Köyü ) Doğa Yürüyüşü . ❗

👣 Antalya'nın en güzel doğası ve en etkileyici coğrafyasında doğa yürüyüş parkurlarını sizin için seçiyoruz. Genel olarak klasik rotalar da olsa başka grupların gitmediği rotaların dışına çıkıyoruz ve yeni rotalar oluşturuyoruz;
Doğa yürüyüşü sırasında beraber doğayı öğrenerek yürüyüş yapıyoruz. İşte yine bu hasla en güzel parkurlardan biri olan içinde suyu, kanyonu, şelalesi, değirmeni, havuzu, tarihi kervan yolu bir arada bir parkur seçtik.

👣 Akseki'nin bütün köylerine karşı ayrı bir hayranlığınız olmalı ; nedeni ise bu köylerin düğmeli evleri ve bu evleri bir örümcek ağı gibi bir birine bağlayan taş döşemeli kervan yolları olmasıdır. Bu bölgede hayran kalınacak mühendislik dışı yollar olmasıdır. Dünyada belki de eşi benzeri yok ; sadece Akseki ve çevresine bulunmasıdır. Kervan yolunda göçerlerin izini takip ederek sarp kanyonu şelalesi ne gittik.

⛳️ Akseki yürüyüşe başlamadan önce Çaltılıçukur köyünde bulunan meşhur Düğmeli evleri gördük.

👣 Yürüyüşümüz Çaltılıçukur köyünden başladıktan sonra Kervan yolunu takip ederek önce 9 dönemeç mevkisinin sonra Sarp kanyonunda bulunan şelalenin önüne indik. Sarp kanyona da Şelaleden akan buz gibi suyunda verilen öğle molası yorgunluğumuzu aldı. Sarp kanyonun içinde eski su değirmenin oradan sonra yine kervan yolunu takip ederek Karadere köyünün Enişdibi ( İnişdibi ) mahallesinde yürüyüşümü tamamladık . Rotamız kervan yoludur ve ayrıca İsaura yolu olarak işaretle yapılmıştır m

✅ İsaura Yolu; Lykaonia ve Galatia Bölgeleri’ni Akdeniz’e bağlayan en kısa yolların Seydişehir’den geçerek Toroslar üzerinden Alanya’ya ve Antalya’ya ulaştığı bilinmektedir. Bu yolların en önemlilerinden biri olan Kral Yolu (Via Sebaste), Lykaonia'daki Suğla (Trogitis) Gölü'nün kuzeyinden geçerek Isauria'ya ve Akdeniz'e ulaşmaktadır. Melas Vadisi mücavirindeki ulaşım ağı, Batı Toroslar'ın güneyinde bulunan Side, Manavgat, Akseki, İbradı ve Seydişehir aksında uzanmaktadır.

📍 Bizde bu yolun bir kısmı olan Akseki ( Çaltılıçukur - SArp Kanyonu Şelalesi - İnişdibi - Senir ) rotasında doğa yürüyüşü yaptık...

Gündoğmuş Geyikdağlarında Kar ZamanıGündoğmuş Geyik dağları etkileci coğrafyasıyla çok nadir yerlerden biridir. Her mevs...
17/01/2024

Gündoğmuş Geyikdağlarında Kar Zamanı

Gündoğmuş Geyik dağları etkileci coğrafyasıyla çok nadir yerlerden biridir. Her mevsim farklı bir güzellik sunar. Bu coğrafyada kış ayı geldiğinde kış zor geçer, bazen yaşamak imkansız hâle gelebilir. Bu yüzden bu güzelliği görmekte ayrı bir şanstır. Bazende güzellikleri göstermek için insanlara imkan sunar ve bu günleri iyi değerlendirmek lazımdır. Bizde bu güzellikleri görmek için ekibimizle bu etkileci diyarlara geldik 10 -12 km,lik bir doğa yürüyüşü gerçekleştirdik.

❗ Gündoğmuş Taşeli Platosu Kar ve Kervan Yolu Doğa Yürüyüşü ❗

📌 Rotamız ; Gündoğmuş ilçesi Çasır ve Kuruca yaylası ( rakım 1300 ) arasında oldu. Çaşır yaylasının bulunduğu ovada kar yürüyüşü yaptık. Çaşır yaylasında ( rakım 1400 ) verilen mola sonrasında Geyikdağlarının uçsuz bucaksız zirvelerini izledik. Geyikdağlarının en manzaralı görseli yüksek olan bir rotalardan biridir. Daha sonra yöre halkı tarafından demir kapı geçi'ti adıyla bilinen eski göç yolunu kullanarak Kuruca yaylasına kadar yine dağ manzaralı, görseli yüksek bir rotada doğa yürüyüşümüzü tamamladık.
♦️ Geyik Dağları, Antalya’nın doğusundaki Taşeli Platosu’nda kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan sıradağlardır. Bu sıradağlarda bir çok zirveleri bulunmaktadır bizde bu sıra dağların eteklerinde doğa yürüyüşü yapacağız.

✅ Geyik dağları Toros göknarı, karaçam, ardıç türleri, kermes meşesi ormanları, maki toplulukları, kuru tarım alanları, yüksek dağ bozkırları ve çayırları ile kireçtaşı kayalıkları üzerindeki bitki topluluklarından oluşur. Alanda 1600–1700 metre yüksekliğe kadar iğne yapraklı ve yaprak döken ağaçlardan oluşan orman yer almaktadır

❗♦️ Gölcük Gölü Tabiat Parkı ve Kasnak Meşesi Tabiat Koruma Alanı Doğa Yürüyüşü ❗♦️ 🔷 Kasnak Meşesi Ormanı Rotası : Ispa...
08/11/2023

❗♦️ Gölcük Gölü Tabiat Parkı ve Kasnak Meşesi Tabiat Koruma Alanı Doğa Yürüyüşü ❗♦️

🔷 Kasnak Meşesi Ormanı Rotası : Isparta İli, Eğirdir İlçesi, Yukarı Gökdere Köyü hudutları içerisinde bulunan Özel izinle girilebilen Kasnak Meşesi Ormanı gidiyoruz. Kasnak Meşe ormanında gözetmen eşliğinde 6 km'lik kasnak meşe vb. ağaçlarının olduğu parkurda, sonbahar renklerinin en güzel tonları içinde bir doğa yürüyüşü yapacağız.
Kasnak Meşesi Ormanı Yüksekliği ise 1300- 1848 m. arasındadır.

🚶 Doğada, eşsiz manzaralar içinde fotoğraf çekmek, yürümek, oksijen depolamak isteyen herkes davetlimizdir. ❗

✅ Gölcük Gölü; Isparta şehir merkezinin 8 km kadar güneybatısındaki volkanik göl. Denizden yüksekliği 1300 m, genişliği 2,5 km, derinliği 30 m olan bir maar gölüdür. Göl dibinden çıkan kaynaklar ve yağmur suları ile beslenir. Göl suları tatlıdır, bir süre Isparta şehir merkezinin içme suyu buradan karşılanmıştır. Göl 1991 yılında Tabiat parkı olarak tescil edilmiştir. Yöre yakın bir jeolojik zamanda çok önemli bir volkanik aktivitenin merkezi olmuştur. Derin faylar boyunca çıkan lavlar büyük volkan konileri oluşturmuştur. Bunlardan en önemlisi olan Gölcük Volkan Konisi, patlama ile parçalanmış ve merkezin çökmesi ile bir kaldera içinde küçük volkan konileri oluşmuştur. Nemrut kalderası ile birlikte Türkiye'nin iki kalderasından (patlama krateri) biridir.

✅ Kasnak Meşesi Tabiat Koruma Alanı ;
📌 Koruma alanı içerisinde 218 bitki türü tespit edilmiştir. Yörede kasnak meşesi, saçlı meşesi, makedonya meşesi, mazı meşesi, lübnan sediri, karaçam, kızılçam, toros köknarı, kakar ardıcı, boylu ardıcı, çınar yapraklı akçaağaç, akçaağaç, çiçekli dişbudak, sivri meyveli dişbudak gibi ağaçlar ile tilki, porsuk, sansar, kurt, yaban domuzu ve sincap gibi yaban hayvanları bulunmaktadır.
📌 Kasnak meşesi, küçük grup ve kümeler halinde bulunur. Toprağın derin olduğu ve çukur alanlarda en iyi gelişmeyi gösterir. 25-30 m. boy ve 1.6 m. kadar çapa ulaşmaktadır. Kasnak meşesi, Akmeşe grubuna dahil olup, sadece Türkiye’de yetişen bir türdür. Düzgün gövdesiyle kaplamacılık ta ve parkecilik te kullanılmaktadır. Yıllar önce bu ağaç fıçı ve esnek malzeme yapımında kullanıldığı için yöre halkı tarafından kasnak meşesi adıyla anılmıştır.
...

❗ Kasnak Meşesi Ormanı ve Kovada Gölü Doğa Yürüyüşü ❗📌 Isparta İli, Eğirdir İlçesi, Yukarı Gökdere Köyü hudutları içeris...
30/10/2023

❗ Kasnak Meşesi Ormanı ve Kovada Gölü Doğa Yürüyüşü ❗

📌 Isparta İli, Eğirdir İlçesi, Yukarı Gökdere Köyü hudutları içerisinde bulunan Özel izinle girilebilen Kasnak Meşesi Ormanı gittik ve bu hafta farklı bir parkurdan yine Gidiyoruz...

📌 Kasnak Meşe ormanında gözetmen eşliğinde 6 km'lik kasnak meşe vb. ağaçlarının olduğu parkurda, sonbahar renklerinin en güzel tonları içinde bir doğa yürüyüşü yaptık.
Kasnak Meşesi Ormanı Yüksekliği ise 1300- 1848 m. arasındadır.
Daha sonra araçla Kovada gölüne gittik.

✅ Kovada Gölü Doğa Yürüyüş Parkuru :
📌 Kovada Gölü yarımadayı çevreleyen patikadan küçük bir iskeleye ulaşılır. Burası fotoğraf çekmek için ideal noktalardan biridir. Güzergah üzerinde yaklaşık 100 metre ilerlendiğinde karşılaşılan patika ayrımında sağa doğru, göl kıyısı boyunca ilerlenir. 200 metre sonra ikinci iskeleye ulaşılır. Yarımadayı çevreleyen patikadan 1.5 km 'lik bir güzergah ile yarımadanın etrafı dolaşılır. Yarımadanın en yüksek noktasında, muhteşem göl fotoğrafları çekilebilecek gözetleme kulesine ulaşılır. Kuleden sonra 900 metre süren bir yürüyüşle ziyaretçi tanıtım merkezine ulaşılır ve parkur bitirilir. Parkur uzunluğu 3 kilometredir.

✅ Kasnak Meşesi Tabiat Koruma Alanı ;
📌 Koruma alanı içerisinde 218 bitki türü tespit edilmiştir. Yörede kasnak meşesi, saçlı meşesi, makedonya meşesi, mazı meşesi, lübnan sediri, karaçam, kızılçam, toros köknarı, kakar ardıcı, boylu ardıcı, çınar yapraklı akçaağaç, akçaağaç, çiçekli dişbudak, sivri meyveli dişbudak gibi ağaçlar ile tilki, porsuk, sansar, kurt, yaban domuzu ve sincap gibi yaban hayvanları bulunmaktadır.
📌 Kasnak meşesi, küçük grup ve kümeler halinde bulunur. Toprağın derin olduğu ve çukur alanlarda en iyi gelişmeyi gösterir. 25-30 m. boy ve 1.6 m. kadar çapa ulaşmaktadır. Kasnak meşesi, Akmeşe grubuna dahil olup, sadece Türkiye’de yetişen bir türdür. Düzgün gövdesiyle kaplamacılık ta ve parkecilik te kullanılmaktadır. Yıllar önce bu ağaç fıçı ve esnek malzeme yapımında kullanıldığı için yöre halkı tarafından kasnak meşesi adıyla anılmaktadır.

🚩 Apollonia Antik Kenti - Uluborlu Kalesi - Alaaddin Camii - Cirimbolu Su Kemeri- Arslanlı Çeşme - Uluborlu Göleti Doğa ...
29/09/2023

🚩 Apollonia Antik Kenti - Uluborlu Kalesi - Alaaddin Camii - Cirimbolu Su Kemeri- Arslanlı Çeşme - Uluborlu Göleti Doğa Yürüyüşü

🚶 Rotamız; Isparta ilçesi Uluborlu Kasabası Kapıdağ eteklerinde Pupa Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1977-1985 yılları arasında yapılan Uluborlu göletinden başladı . Toros dağlarının uzantısı olan Kapı Dağı'nın eteklerinde bulunan Uluborlu İlçesine kadar 12 km'lik bir doğa yürüyüşü yaptık. Ortalama 1100 rakımında doağa yürüyüşü yapılacaktır. Uluborlu ilçesinden sonra Kapı dağı eteklerinde ilçesin arkasında bulunan tarihi yerleri hem gezeceğiz hemde bu alanda kısa bir yürüyüşümüz oldu.
Uluborlu ; tarih boyunca antik, askeri ve ticari yolların kavşak noktasında bulunan Uluborlu bölgesi Prehistorik devirlerden itibaren yerleşim yeri ve insanlar için bir cazibe merkezi olduğu için bir çok yapı bizi bekliyor olacaktır.

🔷 Uluborlu Eski Kasaba Göreceğimiz Yerler ;
🚩Apollonia Antik Kenti
🚩Uluborlu Kalesi
🚩Cirimbolu Su Kemeri
🚩 Sallanan Minare
🚩Aslanlı Çeşme
🚩Gafle Çeşme
🚩Büyük Çeşme
🚩Alaaddin Cami
🚩Bahçe Cami
🚩 Bülbül (Alemdar) Cami
🚩 Gargılı Lala (Taş) Medresesi
🚩 Baltabey Hamamı
🚩 Karabey Hamamı
🚩 Uluborlu Göleti

🚩 Eski Kasaba Uluborlu ;
İlçeye yerleşim önceleri Toros kollarının uzantısı olan Kapı Dağı'nın eteklerinde kurulmuş, Uluborlu'nun güneydoğusunda 2.463 m rakımlı Kapı Dağı ve bunun uzantısı olan Yuvacça Yaylası bulunmaktadır. Ortalama rakım 1100 m’ dir.
Tarih boyunca antik, askeri ve ticari yolların kavşak noktasında bulunan Uluborlu bölgesi Prehistorik devirlerden itibaren yerleşim yeri ve insanlar için bir cazibe merkezi olmuştur. Kuruluş tarihi ile ilgili net bilgilere ulaşılamamış olmasına rağmen tespit edilebilen en eski tarihlere göre bazı kaynaklarda Frigya, bazı kaynaklarda ise Pisidia kenti olarak anlatılmaktadır. MÖ. 334’te Pisidia bölgesi Büyük İskender’in kontrolüne girmiştir. MÖ. 281 tarihinde Makedonya Krallığı’nın Asya kolu olan Selevkos İmparatorluğu' nun yönetimine geçmiştir. MÖ. 183–133 yılları arasında Bergama Krallığı’nın elinde kalmış, onların elinden de MÖ. 130 yılında yine Romalılar tarafından alınarak Kilikia Eyaleti’ne dahil edilmiştir.
II. Kılıç Arslan zamanında, 1176 yılında yapılan Miryakefalon Savaşı ardından Uluborlu ve civarı 1180 yılında kesin olarak Selçuklu egemenliğine girmiştir. Hamitoğulları Beyliği’nin kuruluş sürecinde Dündar Bey önce Uluborlu’yu merkez yaparak kenti çeşitli açılardan imar etti. Uluborlu, 1361 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1403 yılında Timur tarafından ele geçirildi. Ceza olarak şehirdeki erkekleri tamama öldürüldü, kadın ve çocuklarda esir edildi. Bundan sonra kalesi toprak seviyesine kadar yıkıldı. Uluborlu, Osmanlı döneminde 15. ve 16. yüzyıllarda yapılan tahrirlerden anlaşıldığına göre; Anadolu Eyaleti’ne bağlı Hamid Sancağı’nın bir kazasıdır. 1924 yılı öncesinde Uluborlu Hamit sancağına ve Konya vilayetine bağlı bir ilçedir. Bu tarih itibarıyla sadece Isparta vilayetine bağlı ilçe olmuştur. 1963'te de belediye kurulmuştur.
🚩Apollonia Antik Kenti ;
Apollonia, batıda Şalgamlık Tepesi, güneyde Kapı Dağı ve Yuvaça Yaylası, kuzeyde Kılıçlayan Dağları ve doğuda Senirkent Ovası ile çevrelenmektedir. Günümüzde hala etrafını çeviren surların görülebildiği kalenin bulunduğu akropolis, o dönemdeki adı Hippohoras olan Popa Çayının aktığı kuzey batıdaki verimli ovaya hâkim bir kayalık üzerinde yer almaktadır. Apollonia yüzyıllar boyunca askeri ve ticari yolların kavşak noktasında yer almıştır. Apollonia kentinin önemi özellikle Roma İmparatorluk Dönemi’nde artmıştır. İmparator Augustusun eseri olan Res geastae Divi Augustinin Eski Yunanca metninin parçalarının bu kentte ele geçmiş olması, Apollonia’nın Roma İmparatorluğu için ne kadar önemli bir kent olduğunu göstermektedir. MS 2.ve 3 yüzyıllar arasında yaşamış olan Athenaios Naukratios kentte üretilen ayvanın enfes lezzeti ile ünlü olduğundan bahsetmiştir. Öyle ki buradaki ayva cinsi kentin eski adına atfen “Mordiana” olarak adlandırılmıştır. Şehrin adı MS 381 yılında kilise listelerinden ve antik kentte ele geçen yazıtlardan anlaşıldığı üzere Sozopolis olarak değiştirilmiştir. Sozopolis Bizans İmparatorluğu devrinde önemli bir ziyaret merkezi haline gelir. Kentte bu dönemde Bakire Meryem’in yağ sızdıran bir heykeli bulunmaktaydı. Sykea’lı Theodoros, buradaki Meryem Ana Kilisesi’ni ziyaret etmiştir.Antik kent modern yerleşimin bulunduğu alanda yer aldığı için Antik Dönem’e ait yapı kalıntılarına ait izlere rastlanmamaktadır. Buna rağmen yazıtlardan anlaşıldığı üzere kentte bir tiyatro bulunmaktadır. Aynı zamanda, yerleşimin bulunduğu alanda bir de kale vardır. Kale Hellenistik Dönem’de inşa edilmiş olmalıdır. Sonraki bir dönemde ise Hellenistik ve Roma İmparatorluk Dönemleri’ne ait yapı taşları devşirme malzeme olarak kullanılarak onarılmıştır.

🚩Uluborlu Kalesi ;
Toplam üç burcu bulunan kale kuzey-güney yönündedir. Kale duvarında devşirme malzeme olarak kullanılan antik dönem yapılarına ait taşlar Apollonia antik kentinden getirilmiş olmalıdır. Buradaki yerleşim yeri olan Eski Kasaba Mevkii’ne hakim bir yerdedir. Eski Kasaba’ya doğru bir hat gibi yapılan kalenin diğer kısımları sarp ve uçurumdur. Kalenin ilk inşa tarihi tam olarak bilinmese de günümüze kalan duvarlar çoğunlukla Bizans Dönemi’ne aittir. Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri’nde onarım gören kale Türk-İslam Dönemi’nde de kullanılmıştır.

🚩 Cirimbolu Su Kemeri ;
Üst üste iki kemer gözünden oluşmaktadır. Yuvarlak kemerli gözler arasında ahşap gergiler kullanılmıştır. Alttaki kemer gözünün ayağı dere yatağına kadar uzanmaktadır. Üstteki kemer gözünde yan yana iki ahşap gergi kullanılırken alt gözde iki ahşap gerginin altında fazladan iki gergi daha kullanılmıştır. Köprü aynı zamanda su kemeri olarak kullanılmıştır. İkinci kemer gözünün üzerinde daha önceleri bir kitabe olduğu, iki satırlık kitabenin birinci satırında; “Hafazallahüteala” (Anlamı; Allahü Teala korusun) İkinci satırında Köprünün bitimi “11. 1289” yazdığı bilinmektedir. Kitabede geçen Hicri 1289 tarihi yaklaşık Miladi 1872 tarihine karşılık gelmektedir. Geç Osmanlı Dönemi’nde yapıldığı anlaşılan köprünün banisi, ustası bilinmemektedir.
🚩 Sallanan Minare ;
Minare tek başına ayakta durmaktadır. Cami veya mescidi yıkılmış ve günümüze kadar gelememiştir. Kare planlı kaidesi devşirme blok taşlarla yapılmıştır. Prizmatik olarak silindirik gövdeye geçilmektedir. Tek şerefeli ve sivri külahlıdır. Gövdede üç adet olmak üzere aydınlatma delikleri bulunmaktadır. Giriş kapısı kaidenin güney yönündedir. Minarenin içerisinden şerefeye dönerek çıkan bir taş merdiveni vardır. Halk arasında bu minareye “Sallanan Minare” adı verilmektedir. Bu isim minarenin deprem ve sallantılara karşı esnek olarak yapılmış olmasından kaynaklanmaktadır. Muhtemelen Geç Osmanlı Döneminde yapılmış olan minare tek başına derenin karşısındaki haliyle ziyaretçilerin bir hayli ilgisini çekmektedir.
🚩 Bülbül (Alemdar) Cami;
Cami yaklaşık dikdörtgen planlıdır. Yapının duvarlarında devşirme malzeme olarak kesme taşlar kullanıldığı görülmektedir. Doğusundaki avludan yuvarlak kemerli bir kapı ile harime girilmektedir. Güneydoğu köşede silindirik gövdeli minaresi tek şerefelidir. Caminin minaresi üzerinde Miladi 1915 yılına ait mermer kabartma bir onarım kitabesi bulunmaktadır. Kitabede minarenin Askerlik Şubesi Başkanı Mahzar Fuat Bey tarafından onarıldığı altı pafta içerisine yazılmış yazıdan anlaşılmaktadır.

🚩Alaaddin Cami ;
Cami yaklaşık kare planlıdır. Kuzey yönündeki giriş cephesinde iki sütun ve üç Bursa Kemeri ile harimden ayrılan son cemaat mahalli vardır. Harime giriş kapısı basık kemerli mermer malzeme ile yapılmıştır. Kuzeybatı köşedeki minaresinin tek şerefesinin altında kirpi saçak biçiminde tuğla ile süslemeleri bulunmaktadır. Cami üç sahna sahiptir ve bunlar üçer kubbe ile örtülüdür. Kubbelere geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. Caminin içerisinde kalemişi süslemeler bulunmaktadır. Giriş kapısı üzerinde kitabesi vardır. Kitabesinde kısaca Melike Adil’in malından Keyhüsrev Oğlu Keykubat tarafından 1231 yılında yaptırıldığı yazılıdır. Diğer kitabesi ise minare üzerindedir ve minarenin tamir kitabesidir. Cami Selçuklu Dönemi eseri olması nedeniyle Uluborlu’nun bir dönem Meliklik merkezi olduğu konusunun bir delili sayılmaktadır. Uluborlu ve civarındaki bilinen en eski tarihli Türk-İslam Dönemi eseridir.
🚩 Bahçe Cami
Cami yaklaşık dikdörtgen planlıdır. Kuzey cephesinden girişi orta aksta değildir. Kuzeydeki giriş cephesinin üst katı hımış mimari tekniğinde yapılmıştır. Cami düz ahşap tavanlı içeride dört ahşap sütunludur. Dört ahşap sütun içerideki harimi üç sahna ayırmaktadır. Yarım daire kemerli mihrap ve kavsarası süslemesizdir. Harime girişte üst kattaki mahfele çıkan ahşap döner merdiven vardır. Kitabesi bulunmayan caminin tüm gelir ve giderlerinin Abdülhalim Vakfiyesi ile sağlandığı kaynaklarda belirtilmektedir. Geç Osmanlı Dönemi’nde yapıldığı tahmin edilen caminin banisi Vakfiyeden de anlaşılabileceği üzere Abdülhalim isimli kişi olmalıdır.
🚩 Baltabey Hamamı;
Hamam yaklaşık dikdörtgen planlıdır. Duvar köşelerinde devşirme malzeme olarak kesme taşlar kullanılmıştır. Dikdörtgen planlı soyunmalığın ortasında bir havuzu bulunur. Ilıklık bölümü kare planlıdır. Sıcaklık ise iki halvetli olup üç eyvana sahiptir. Sıcaklığın ortasında göbek taşı bulunmaktadır. Ilıklık, sıcaklık ve köşelerdeki iki halvetin üst örtüsü kubbedir. Ilıklık altı, sıcaklığın orta mekanı beş, halvetler ise dörder fil gözü ile aydınlatılmıştır. Hamamdaki tüm kapılar sivri kemerlidir. Bazı yerel kaynaklarda Uluborlu’nun fethine katılan komutanlardan Baltabey tarafından 1179 yılında yaptırıldığı belirtilmektedir.

🚩 Karabey Hamamı ;
Hamam yaklaşık dikdörtgen planlıdır. Duvar köşelerinde devşirme malzeme olarak kesme taşlar kullanılmıştır. Hamam, ortası kubbeli enine sıcaklıklı çifte halvetli tiptedir. Ilıklık ve su deposu bölümleri tonoz örtülü, sıcaklığın ortası ile halvet bölümleri ise kubbe örtülüdür. Ilıklık mekanında yuvarlak kemerli kapılar, sıcaklık mekanında ise sivri kemerli kapıları vardır. Kubbeye geçişler pandantiflerle sağlanmıştır. Sıcaklık ve halvetlerin duvarlarında sıva üzerinde bazı süsleme ögeleri bulunur. Hamamın Uluborlu’daki komutanlardan Karabey tarafından 1241 yılında yaptırıldığı belirtilmektedir.

🚩 Gargılı Lala (Taş) Medresesi ;
Yaklaşık kare planlı olan medresenin duvar köşelerinde devşirme malzeme olarak kesme taşlar kullanılmıştır. Kapalı avlulu medrese grubuna girmektedir. Ortada yer alması muhtemel kubbe, bugün ayakta değildir. Medresenin içerisinde on öğrenci odası bulunmaktadır. Uluborlu Eski Kasaba Mevkii Hamidoğulları Beyliği’nin ilk başkentidir. 14. yüzyıla ait bir yapı olarak, Hamidoğulları Döneminde inşa edildiği çeşitli kaynaklarda bahsedilmektedir.

🚩 Aslanlı Çeşme ;
Çeşmenin cephesi dikdörtgen formludur. Tek cepheli bir çeşmedir. Yuvarlak kemerli derin bir çeşme nişi vardır. Çeşmenin kaidesi devşirme malzemeler kullanılarak inşa edilmiştir. Ayna taşında Roma İmparatorluk Dönemi’ne ait mermer yapı taşı devşirme malzeme olarak kullanılmıştır. Ayna taşının üzerinde bir aslan kabartması bulunmaktadır. Adını bu kabartmadan almıştır. Yalağı yekpare taşın oyulmasıyla yapılmıştır. Çatısı yine yuvarlak kemere uyumlu biçimde beşik çatı biçimindedir. Yolunun hemen kenarındaki bu çeşme sağlam durumda olup üzerindeki mermer aslan kabartmasıyla dikkatleri üzerine çekmektedir.
🚩Gafle Çeşme ;
Çeşmenin cephesi yaklaşık dikdörtgen formdadır. Tek cepheli bir çeşmedir. Yuvarlak kemerli derin bir çeşme nişi vardır. Çeşmenin kaidesinde Antik Dönem düzgün kesme blok taşlar devşirme malzeme olarak kullanılmıştır. Yalağı yekpare taşın oyulmasıyla yapılmıştır. Çatısı yine yuvarlak kemere uyumlu biçimde hafif beşik çatı biçimindedir. Niş kemerinin altında üç satırlık kitabesi vardır. Kitabede, “Sahibü’l-Hayrat ve’l Hasenat, Hacı Hüseyin Ağa, Ruhuna Fatiha Hicri 1227 / Miladi 1812” yazılıdır. Ayna taşı mermer bir sütunun yatık gövdesi ile oluşturulmuştur. Sağlam durumdaki çeşmenin yapım yılının ve yaptıran kişinin adının bulunmasıyla özgün olduğu söylenebilir.

🚩Büyük Çeşme ;
Çeşmenin cephesi yatık dikdörtgen formdadır. Tek cepheli bir çeşmedir. Yuvarlak kemerli derin bir çeşme nişi vardır. Çeşmenin kaidesi devşirme malzemeler kullanılarak inşa edilmiştir. Yalağı yekpare taşın oyulmasıyla yapılmıştır. Çatısı yine yuvarlak kemere uyumlu biçimde hafif beşik çatı biçimindedir. Mermer ayna taşı üzerinde kabartma Arapça harflerle dört satırlık kitabesi bulunur. Kitabede Keykubat Oğlu Keyhüsrev zamanında 1236 yılında ikmal edildiği yazılıdır. Ayrıca, ayna taşının sağ üstünde küçük bir mermer parçası üzerinde “Es-Sultani” yazılıdır.

🚩Muhittin Çeşme ;
Çeşme tek cepheli ve yatık dikdörtgen formdadır. Tek cepheli bir çeşmedir. Yuvarlak kemerli derin bir çeşme nişi vardır. Çeşmenin kaidesi devşirme malzemeler kullanılarak inşa edilmiştir. Yalağı birkaç blok taşın oyulmasıyla yapılmıştır. Çatısı yine yuvarlak kemere uyumlu biçimde hafif beşik çatı biçimindedir. Ayna taşında Bizans Dönemi’ne ait yapı taşı devşirme olarak kullanılmıştır. Kaş kemer içerisindeki mermer ayna taşı üzerinde kabartma olarak Arapça harflerle dört satırlık kitabesi bulunmaktadır. Kitabede “Biz gökten yağmurlar indirdik ki suya ihtiyacı olan birçok arazi ve yarattığımız insanlardan birçokları sulansın” mealindeki ayet-i kerime yazılıdır. Kitabede devamla “Şeyh Muhittin bin Yakup ki Allah kendisini aziz etsin bu çeşmeyi (Hicri) 724 yılında din ve dünyaya sahip Melik’ül-Ümera Dündar Bey zamanında yaptırmıştır” denmektedir.

📍 Syedra Antik Kenti Herkül Köprüsü - Cüceler Mağarası Sapadere Kanyonu Doğa Yürüyüşü Aktivitesi 📌 Rotamız: Alanya Syedr...
14/09/2023

📍 Syedra Antik Kenti Herkül Köprüsü - Cüceler Mağarası Sapadere Kanyonu Doğa Yürüyüşü Aktivitesi

📌 Rotamız: Alanya Syedra antik kentinin çevresinde kısa yürüyüşler yaparak antik kenti gezdik. Syedra antik kentinden sonra Araçla Herkül Köprüsü' ne vardık. Herkül - Roma köprüsünde dere kenarında kısa bir doğa yürüyüşümüz oldu. Yine Sapadere Kanyonu yolu kenarında bulunan Cüceler Mağarasını gezdik ve mağaradan sonra Sapadere kanyonunda ve çevresinde 4 km'lik bir doğa yürüyüşü gerçekleştirdik. Sapadere Kanyonun buz gibi suyunda yüzme molası verdik......

✅ Syedra Antik Kenti
Alanya-Gazipaşa karayolunun yaklaşık 20’nci kilometresinde Seki Köyü sınırları içerisindedir. Kilikya Bölgesi’nin batı sınırı olarak önemini koruyan kentin antik dönemdeki ismi olan Syedreon adı ilk kez Roma İmparatoru Tiberius (MS 14-17) döneminde kentin kendi adına bastığı sikkelerde karşımıza çıkmaktadır. Çevresi surlarla korunan kenti iki büyük cadde enine kesmekte ve bunlara dik inen merdivenli sokaklar kent planını oluşturmaktadır. Syedra antik kentine batıda halen ayakta olan anıtsal kapı aracılığı ile girilir. Su ihtiyacı ise güney batısında doğal kaynaktan beslenen (Sarnıç Mağarası), su depolama havuzları ile yağmur suları ile dolan çok sayıdaki küçük sarnıçlarla karşılanmaktadır. Duvarları Erken Hıristiyanlık Dönemi’nde yapılmış fresklerle süslü olan mağara dinsel amaçlarla kullanılmış olup vaftiz mağarası olarak bilinmektedir.

📌 Kentin doğusunda çok görkemli bir yapı kalıntısı olan hamam ile karşılaşılır. Zemininde yer yer mozaik kalıntıları görülmektedir. Hamamın hemen batısında kentin sütunlu caddesi doğu-batı yönünde uzanmakta, caddenin kuzeyindeki duvarda ise nişler bulunmaktadır. Kentin önemi oyun ve yarışlarla ilgili bilgiler içeren birçok yazıtın kalıntılar arasında yer almasıdır. Kentin önemli noktalarında duran yazıtlı heykel kaideleri güreş, atletizm, gibi yarışlarda ödül alanlar ile bu yarışmaları düzenleyenler ve maddi destek sağlayanlar hakkında bilgi vermektedir. Bunların dışında Syedra’da tiyatro, tapınak, bazilika, kilise, evler ve dükkânlar gibi binalara ait kalıntılarda bulunmaktadır Kazılar sonucunda kent tarihinin MÖ 9. yüzyıldan MS 13. yüzyıla kadar uzandığı belirlenmiştir.
Syedra Antik Kenti'nde bulunan Herkül Mozaiği

📌 Antalya`nın Alanya ilçesindeki Syedra Antik Kenti`nde yapılan kazı çalışmalarında, mitolojik kahraman Herakles`in (Herkül) 12 görevinin betimlendiği yaklaşık 164 metrekare taban mozaiğinin bulunduğu bildirildi. 2019 yılında ilk tespit yapılan mozaikte, `Herakles` konulu mozaik 2020 yılı sonlarına doğru ortaya çıkarılmıştı.

✅ HERKÜL KÖPRÜSÜ / SAPADERE / ALANYA
Köprü hakkında çok net bilgiler yok. Antalya‘da Alanya–Gazipaşa yolunda 20. km den sonra kavşaktan sola doğru Sapadere Köyü istikametine doğru döndüğümüzde yolun sağına denk gelmektedir, Roma döneminden kaldığı kesin ama tam yılını kestirmek zor. Yaklaşık 10 Metre çapında büyük bir kemeri var.

✅ Cüceler Mağarası

Antalya'nın Alanya ilçesinin Tırılar Köyü yakınlarında bulunan Cüceler Mağarası, 2012 yılında turizme kazandırılmış. Karbonmonoksit yönünden zengin katmanların üzerinden akan yağmur ve kar sularının, kireç taşını eritmesi ile oluşan mağaranın oluşumunda yer hareketlerinin de payı olduğu tahmin ediliyor. Cüceler Mağarası’nda 15 bin yıl civarında oluştuğu düşünülen çok çeşitli sarkıt ve dikitler bulunuyor. Uzunluğu 170 metre olan mağaranın içinde yürüyüş parkuru mevcuttur.

✅ Sapadere Kanyonu,
Antalya ilinin Alanya ilçesi, Sapadere köyünde yer alan Karstik oluşumlu kanyondur. Köyede adını veren Sapadere'nin oluşturduğu kanyonun uzunluğu 600 m, yüksekliği 400 m'dir. Kanyonun oluşumunda Kireçtaşı bloklarının kimyasal ayrışması etkilidir. Sapaderenin kanyondan çıktığı noktada, kanyonun tabanı coşkun akan dere tarafından kapatılmıştır. İç kısımlara geçmek için yan duvarlara demir çubuklarla doğaya uyumlu 600 m uzunluğunda tahta köprü inşa edilmiştir. Altta akan suyun üzerinden geçtikten sonra kanyonun sonunda Şelale yer alır. Şelalenin döküldüğü yerde suları epey soğuk olan dev kazanı (doğal havuz) oluşmuştur. Yaz mevsiminde bu doğal havuzun soğuk sularında yüzülmektedir.

Göksu Şelalesi , Zengibar Kalesi - Tınatepe Mağaraları ( Isaura Ülkesinin Güzellikleri ) Doğa Yürüyüşü📌 Toroslar’ın İç A...
01/09/2023

Göksu Şelalesi , Zengibar Kalesi - Tınatepe Mağaraları ( Isaura Ülkesinin Güzellikleri ) Doğa Yürüyüşü

📌 Toroslar’ın İç Anadolu bölgesine bakan eteklerinde denizden yüksekliği 1200 m olan Akdeniz iklimi ile Karasal iklimin etkilerini Toros Dağları belirler. Zirveleri temiz havalı, kekik ve çam kokulu, soğuk su kaynaklı yaylalarıyla, Akdeniz bölgesinin göçebeleri Bozkır insanının birleşip kaynaştığı yazın dağ turizminin yapıldığı yerlerdir.
📍 Bozkırın M.Ö. adı LEONTOPOLİS (Arslanlar Kenti) dir. İsaura bölgesinde yer alır. Tarih boyunca bu bölge çeşitli kavimlerin yönetiminde kalmıştır. Uzun zaman roma İmparatorluğu sınırları içinde yönetilmiş, M.S. 395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye ayrılmış Doğu Roma (Bizans) sınırları için de kalmıştır.
Bu hafta bu bölgenin önemli bir kaç güzelliğini tarihini görmek için yola çıktık.
İlk durağımız Tınaztepe mağaraları oldu. Her mağazanın sonunda bir güzelliği vardır. Tınaztepninde sonundaki göl etkileyiciydi. Tınaztepe mağarasından Zengibar Kalesine geçtik. Yaklaşık olarak Zengibar Kalesinde 3,4 km 2 saatlik bir yürüyüşle Zengibar Kalesini gezdik. Etkileyici Kilikya kaya mezarları görülmesi gereken bir yerdir. Göksu şelalesi ulaştığımızda yorulmuş ve açılmıştık . Göksu şelalesi çevresinde 2 restorant bulunmaktadır ama doğru düzgün bir hismek vermemektedir. Göksu şelalesi gezdikten sonra Bozkır ilçesindeki kısa molasından sonra Antalya döndük. Bu haftada farklı bir orta da doğa yürüyüşü yaptık. Katılım sağlayan herkese teşekkürler

✅ Isaura Ülkesinin Güzellikleri ;

📍 Tınaztepesi Mağarası
📍 Bozkır Şehri Gezisi
📍 Tahin Değirmenleri Gezisi
📍 Bozkır Selçuklu Köprüsü
📍 Zengibar Kalesi ( İsaura Antik Kenti )
📍 Göksu Şelalesi

✅ GÖKSU ŞELALESİ
Türkiye'deki şelaleler arasında tek bir kanaldan yüzlerce şelale varken geniş bir alandan dökülen şelale sayısı oldukça azdır. Bu nadir şelalelerimizden birisi de burasıdır. Göksu nehrinin üzerindeki bu şelalenin döküldüğü yere gelmeden önceki kısmı suyun iki farklı kaynağı olduğunu görüyoruz. Biri Göksu Nehrinin ana kolu diğeride şelalenin yakınında bulunan bir kaynaktır. Göz veya kaynar olarak da adlandırılan yerde su yer altından kaynıyor ve ardından tekrar yerin altına girerek şelaleye giden suya katılıyor.
Turkuaz bir havuza dökülen şelale kısa bir alandan geçip tekrar dökülüyor. Ardından döküldüğü yerde cam gibi başka bir havuz daha oluşturuyor. Buradan devam ettikten sonra yüksek bir debi ile yoluna devam ediyor. Buradan sonra uzun bir yol katederek yaklaşık 5 metre genişliğinde bir yoldan Mut’un Yerköprü Şelalesine kadar uzanıyor. Aslında bu şelalenin de diğer bir adı Yerköprü şelalesi olarak bilinmekte. Birbirinden ayırmak için buraya Göksu Yerköprü Şelalesi deniyor.

✅ Tınaztepe Mağaraları,
Seydişehir, Konya’da yer alan mağaradır. Dünyanın üçüncü, Türkiye’nin en büyük mağarasıdır. Toplam uzunluğu 22 km, gezilebilen bölümü 1580 metredir. Sonundaki 64 metrelik iniş dışında tamamen yatay özellikte bir mağaradır. Mağara 230 milyon yıl gibi uzun bir süreçte meydana gelmiştir. Mağaranın iç kısımlarında ayrıca taban tavan arası yükseklik farkının 65 metreye çıktığı yerler görülmektedir. Suğla Gölü ve onu besleyen su altı kaynaklarını araştırmak için bölgeye gelmişlerdir. Fası boğazı ve Tınaztepe mağaralarının irtibatlarını keşfetmişler ve buranın yer altı göllerinin 22 km uzunluğunun olduğunu tespit etmişlerdir. En yüksek sıcaklık 36,5 °C en düşük sıcaklık –18,4 °C olarak ölçülmüştür.
✅ Zengibar Kalesi,
İsauria Bölgesi baş kenti; dağlık alanda bulunan ve bu gün “Zengibar Kalesi” olarak bilinen Antik İsaura kentidir.
📍 İsaura, Konya- Bozkır Kara yolunun üzerin de Bozkıra 16 km uzaklık tadır. Bu günkü Zengibar Kale olarak bilinen yerdir. İsaura, 1860 metre yükseklikte hakim bir tepe üzerine kurulmuştur. Sarp uçurumlarla çevrilmiş olan tepe, Konya ve Toroslar ı kontrol altında tuta bilen bir yerdir. Özellikle seçilmiş olan bu dağ tepesi, ayrıca Seydişehir, Karaman, Hadim yörelerini de kontrol altına almaktadır. Bol su kaynaklarının bulunduğu, Toroslar dağ sıralarının, Seydişehir ve Suğla Gölünün, hatta Konyanın bir çok yöre sinin görüle bildiği bu hakim tepe, İsauralı lar tarafından bilinçli olarak seçilmiştir, İsaura antik kentinin planı çıkarılmış bu plan da, kentin bazı önemli yapıları ile Nekropel; lerin yerleri gösterilmiştir.

Address


Opening Hours

Monday 10:00 - 16:00
Tuesday 10:00 - 16:00
Wednesday 10:00 - 16:00
Thursday 10:00 - 20:00
Friday 10:00 - 16:00
Saturday 10:00 - 18:00

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when ADDK - Antalya Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to ADDK - Antalya Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü:

Videos

Shortcuts

  • Address
  • Opening Hours
  • Alerts
  • Contact The Business
  • Videos
  • Claim ownership or report listing
  • Want your business to be the top-listed Event Planning Service?

Share