Size gülümseme, içtenlik ve nezaket ikram ediyoruz, zerafet ve ustalıkla sarmalanmış tadlar sunuyoruz… İkram edilen her kadehe bir gülümseme iliştirmeliyiz, tadılan her lezzetin ardına mutluluğumuzu da katmak gerek, heyecanlandığımız her yenilik bizim için bir kalp çarpıntısı olmalı, coşkulu kalabalığın içerisinde hizmetimiz ve heyecanımızla başeden tutkumuzu korumalıyız…
Bando Catering olarak bu
nların tümünü yapabildiğimiz için kendimizle gurur duyuyoruz, daha neler yapılabilirin peşindeyiz… Boğaziçi İşletme mezunu Figen Erdibil 2000 yılında ekibiyle bu işi kurarken hepimizin aklında bir ‘iş’ yapmanın yanısıra bu ‘iş’e kendine özgü bir farklılık, neşe ve ilginçlik getirmenin heyecanı ve merakı vardı. Farkettiğimiz ilk ayrıntı aslında ‘iş’imizi yaparken kendi renkliliğimizin, farklı bakış açıları oluşturabilmemizin ve yaşadığımız yılların değişen alışkanlıklarının aslında bu ‘iş’i sadece bir ‘iş’ olmaktan çıkarıp yeni binyılla birlikte bir yaşam gustosu oluşturmasına çok yatkın olmasıydı. Hepimiz, bütün catering şirketleri benzer şeyleri sunuyor olabilirdik ama biz bunu daha lezzetli, daha orjinal, daha yaratıcı ve daha ilginç nasıl yapabilirdik. Klasik rekabet kuralları içerisinde ticari bir faaliyet olarak değil, sadece ve sadece kendi kimliğimiz nasıl bir fark yaratabilirdi ? Hep bunu sorduk, on yıldır bunu soruyoruz ve hep soracağız…
Adımızı bunun için ‘’Bando’’ olarak seçtik, onlarca farklı enstrümandan tek, coşkulu ve kaliteli bir ses çıkarabilmek için. Genç, profesyonel, işine çekinmeden kendi kişiliğini de katabilen bir ‘’Bando’’. İnanıyoruz ki, on yıl gibi kısa bir sürede bizi bu tutkularımız bulunduğumuz noktaya getirdi. Tecrübemiz bize bunu gösterdi ve müşterilerimiz olan dostlarımız da bunu böyle söyledikleri için mutluyuz, Bunun için 25 kişiye de, 1000 kişiye de aynı hizmeti verebiliyoruz. Bunun için hiç bir daveti standart menülerle sınırlamıyoruz, her daveti bir proje olarak görüp, yeni bir keşifmiş gibi yaklaşıyoruz.